İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | follow up f. | peşini bırakmamak |
Genel | follow up f. | takip etmek |
Genel | follow up f. | ardını bırakmamak |
Genel | follow up f. | araştırmak |
Genel | follow up f. | sürdürmek |
Genel | follow up f. | izlemek |
Genel | follow up f. | kovalamak |
Genel | follow up f. | başka bir şey yaparak bir şeyi tamamlamak |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | follow up f. | yorulmak bilmez bir şekilde peşinden gitmek |
Öbek Fiiller | follow up f. | yakından takip etmek |
Öbek Fiiller | follow up f. | benzer bir davranışla eşlik etmek |
Öbek Fiiller | follow up f. | mevcut eylemi güçlendirmek |
Öbek Fiiller | follow up f. | devamını getirmek |
Öbek Fiiller | follow up f. | (mevcut yayım hakkında) daha fazla bilgi aramak |
Öbek Fiiller | follow up f. | aynı konu hakkında art arda haber yayınlamak |
Öbek Fiiller | follow up f. | tanı veya tedaviyi takiben hastayı düzenli olarak kontrol etmek |
Öbek Fiiller | follow up f. | daha fazla önlem almak |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | follow up i. | izleme |
Computer | ||
Bilgisayar | follow up expr. | izle |